Anasayfa - Site Haritası - E-Mail - İletişim - English
KURUMSAL
Kokunun İzinde Mezopotamya: Mardin Sergisi

“Kokularıyla İz Bırakan Mezopotamya Sergisi’nin üçüncüsü kadim medeniyetlerin en önemli koku rotalarından Mardin’de gerçekleşiyor. 27 Eylül – 30 Ekim tarihlerinde koku kültürü tarihi meraklılarını bir araya getirecek sergi Mardin Müzesi’nde kapılarını açıyor. Sergide kokunun kadim tarihine yapay zekâ ile de bir yolculuk yapılacak.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) ve Koku Kültürü ve Turizmi Derneği iş birliğinde Mardin Valiliği ve Mardin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü desteğiyle düzenlenen “Kokunun İzinde Mezopotamya: Mardin Sergisi” hem güzel koku kültürünün tarihteki izleri hem de sanat tarihi açısından önemli izler barındırıyor.

Koku medeniyetinin önemli duraklarından biri olan Mardin’de koku kültürü tarihi ve arkeolojisine dair heyecan verici bir sergi kapılarını açıyor. Koku kültürlerine doğru bir zaman yolculuğu niteliğinde olan sergi, arkeoloji ve sanat meraklılarını bir zaman yolculuğuna çıkarıyor.

“Kokunun İzinde Mezopotamya: Mardin Sergisi” adıyla Mardin Müzesi’nde düzenlenen sergide kökleri Paleolitik Çağ’a (MÖ 45.000) kadar dayanan ve şahit olduğu çok sayıda medeniyet için önemli kültür ve inanç merkezlerinden biri olan Mardin’de kadim koku medeniyetlerinin izleri koku meraklılarıyla buluşuyor.

Kokunun kadim tarihine yapay zekâ ile bir yolculuğun yapılacağı sergide, Mardin Artuklu Üniversitesinde görevli Dr. Öğr. Üyesi Elif Hanar ve Koku Kültürü ve Turizm Derneği Başkan Yardımcısı, Parfüm Tasarımcısı ve Koku Uzmanı Bihter Türkan Ergül Mardin’in koku kültürünü anlatacak. Sergide, ziyaretçiler Mardin’de kadim medeniyetlerden günümüze miras kalan güzel koku kültürlerinde kullanılan kokuları deneyimleme fırsatı bulacak.

 

KADİM KOKU ROTASININ ÖNEMLİ BİR MERKEZİ

8 bin yıldır gündelik hayatımızın vazgeçilmez unsuru olan güzel kokular farklı medeniyetlerde farklı şekillerde tezahür etti. Kutsal duman olarak tütsü ile başlayan macera günümüzde parfüm ile saltanatını sürdürüyor. Mardin de kokunun saltanatını sürdürdüğü kadim koku rotasının önemli bir durağı olmayı sürdürüyor.

Daha önce Şanlıurfa ve Diyarbakır’da gerçekleştirilen “Kokunun İzinde Mezopotamya” sergi serisinin üçüncüsü olan etkinlikte, tarih boyunca kullanılan güzel kokuların sağlık, güzellik ve ibadet sırasında kullanımına dair önemli bilgiler paylaşılıyor.

Subari, Hurri, Sümer, Akad, Mitani, Hitit, Asur, İskit, Babil, Pers, Makedonya, Abgar, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı gibi birbirinden ihtişamlı medeniyetlere şahitlik eden Mardin, medeniyetler beşiği bir şehir olarak tarih sahnesinde yerini aldı. Koku kültürünün oldukça geliştiği bu medeniyetlerin bir parçası olan Mardin bölgesinde yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında birçok parfüm kabı ve kokulu krem kapları bulunmuştu.

Mardin ve civarında doğum, düğün, cenaze, yas dönemleri gibi yaşam döngüsünün önemli dönüm noktalarında da kokulu ritüellerinin yapıldığı görülüyor. İpek ve Baharat yollarında yer alan coğrafya, birçok kokulu bitkinin yayılmasına elverişli olmasının yanında farklı kültürlere ait koku ve kokulu maddelerin de bu topraklara gelmesiyle Mardin’e özgü koku yelpazesi oldukça gelişmiş bir forma ulaşmıştı. Mezopotamya, tütsü konusunda oldukça gelişmişti. Özelikle şeker kamışı ile yapılan karışımlar ile tütsülerin uzun süre muhafaza edilmesi Mardin’de güzel koku için yapılan uygulamalar arasında yer alıyor.

Mardin ve bölgesinde inançların zenginliği ile doğru orantılı olarak koku çeşitliliği de oldukça fazladır. Hıristiyanlıkta kullanılan üzerlik, İslamiyet’te kullanılan ve kokusu Hz. Muhammed ile özdeşlemiş gül, misk ve diğer birçok dinde kullanılan değişik kokular Mardin’in koku kültüründe önemli bir yer edinmiştir. Birçok kokusu ile iz barakmış olan Mardin’in gül ile ihtişamını nasıl sürdürdüğü ve tarih boyunca hiçbir çiçeğe bahşedilmemiş olan saltanata sahip olan gülün Mardin koku kültüründeki yeri sergide işlenen konular arasında yer alıyor.

Mardin ve coğrafyasında yetişen güllerin eşsiz olduğu bilgisi birçok tarihi eserde yer almaktadır. Gül suyu hakkında elimizde olan en eski kaynaklardan biri de İbn-i Batuta’nın (1304-1396) seyahatnamesidir. Eserde Mardin ve Nusaybin çevresinde elde edilen gül suyu hakkında, “Bu beldede elde edilen gül suyunun rayiha ve nefaset bakımından bir benzeri yoktur.” denilmektedir. Baharatlar ve hamam kokularının şöhretiyle ile her daim anılan Mardin tarihe bu güzel koku kültürüyle şahitlik etmiştir. Mardin’in ihtişamlı koku kültürüne ait nadide kokuları Kokunun İzinde Mezopotamya: Mardin Sergisi’yle koku severlerle buluşuyor. Sergi, Mardin’in koku kültürüne ait kokular ile tarihte yolculuk yapmayı vadediyor.


Fotoğraflar




Haber Tarihi : 25 Eylül 2023 - Okunma Sayısı : 806