Gerek stratejik konumu gerekse ticari zenginliği açısından Mardin, Ön Asya coğrafyası içinde önemli bir merkezdir. Assur kral yollarının kesiştiği noktada yer alan GirnavazHöyük’te gerçekleştirilen kazılar, buranın M.Ö. 4.bin sonlarından M.Ö. 7.yüzyıla kadar kesintisiz iskan gördüğünü kanıtlamıştır. Yeni Assur dönemi mimari kalıntılarının yanı sıra çanak-çömlek, süzgeç, şişe, seramik heykelcikler, taş insan heykelciği, silindir mühürler gibi birçok küçük buluntunun ele geçtiği Girnavaz, Yukarı Mezopotamya kültürünün tüm özelliklerini yansıtmaktadır. Yörenin folklörü açısından da önemli bir motifi günümüze taşıyan höyüğün, cinlerin toplu olarak yaşadığı yer olduğuna inanılır ve özellikle akıl hastalarının sağlıklarına kavuşturulması için ziyaret edilir.
Hırıstiyanlık açısından çok önemli bir merkez olan Mardin’de, çeşitli dönemlerin eserleri, benzer yapı geleneğini yansıtarak belirli bir mimari bütünlük içinde günümüze kadar ulaşmıştır. Özgün mimarisiyle Mardin evleri, Kasımiye, Zinciriye, Marufiye Medreseleri, Kırklar, Mar Mihail, Behirmiz, Meryem Ana, Mar Yusuf, Mar Bitris kiliseleri, Deyr’ulZafaran ve Deyr’ul Umur Manastırı, Ulu Cami, Çubuk, Molla Hari Cami ve Kale kentin önemli eserlerini oluşturmaktadır.
Yüzölçümü 12760 kilometrekare olan Mardin, kuzeyinde uzanan Güneydoğu Toroslar ile güneyindeki Arabistan platformunun kesiştiği alanda yer almaktadır. İl toprakların büyük bir bölümünü "Mardin-Midyat Eşiği" denilen alan kaplar.
Adres Kayıt Sistemi’ne göre 2019 yılında Mardin’in nüfusu 838.778’dir. Merkez ilçenin yanısıra Dargeçit, Derik, Kızıltepe, Mazıdağı, Midyat, Nusaybin, Ömerli, Savur, Yeşilli Mardin’in ilçeleridir.
GAP’ın tamamlanmasıyla birlikte Mardin’de sulanacak 100 bin hektar alan sayesinde üretilecek pamuk, Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işletmelerde değerlendirilecektir. Ayrıca; unlu mamuller üretimi ile meyve işleme ve tohum üretiminin yanısıra Mardin, yetiştirdiği üzümünü de sınai bazda değerlendirecektir. Bölge’deki tarımın gerek duyduğu fosfatlı gübrenin bir bölümü, ildeki gübre fabrikalarıyla sağlanacaktır. Mardin’de iki OSB ve 1 adet KSS, Kızıltepe ve Nusaybin ilçelerinde birer KSS mevcuttur.
Kentin mimarisinde kullanılan temel malzeme kolay işlenebilen kalker taşıdır. Kapalı yaşam biçiminin tüm özelliklerini yansıtan Mardin Evleri, 4 metre yüksekliğe varan duvarlarla çevrelenir ve sokaktan ayrılır. Gerek planları, gerekse bezeme ve malzemeleri ile Anadolu konut mimarisinde ayrıcalıklı bir yere sahip olan Mardin evleri, kente açık hava müzesi özelliğini kazandırmaktadır.
Mardin Ulu Camii’nde bir çok kitabe olmasına rağmen ilk kuruluş tarihi ve geçirdiği dönemler hakkında kesin bir bilgi yoktur. Bazı araştırmacılar yapının kiliseden camiye çevrildiğini ileri sürse de mevcut veriler bu fikri desteklememektedir. Mardin camilerinin en eskilerinden olan yapı bezemeleri ve planı açısından önemlidir.
Cumhuriyet alanının güneyinde yer alan Latifiye Camii, Artuklular döneminde (1371) Abdüllatif tarafından yaptırılmıştır. Yapım malzemesi olarak çift renkli taş kullanılan eserin mimber ve mahfili ahşap işçiliğinin güzel örneklerindendir.
Çarşı içinde yer alan camii, 15.yüzyılda inşaa edilip, 18 ve 19.yüzyıllarda onarım görmüştür. Dikdörtgen planı, selsebilli eyvanı ve minaresi ile Mardin camilerinin en büyüklerinden olan yapı iki katlıdır.
Kasımiye Medresesi Mardin il merkezinin güneybatısında yer almaktadır. Güneyde ovaya açık bir cepheye sahip olan medrese, Mardin yapılarının en büyüklerindendir. Yapı kompleksi medrese, cami ve bir zaviyeden oluşmaktadır. Kitabesi bulunmayan bu medresenin yapımına Artukoğulları döneminde başlandığı ve Akkoyunlular döneminde, Sultan Kasım tarafından 1487-1502 yılları arasında tamamlatıldığı kabul edilmektedir. Kasımiye Medresesi açık avlulu, tek veya iki eyvanlı şemaya bağlı olarak inşa edilmiş iki katlı, kesme taş ve tuğlanın bir arada kullanıldığı bir yapıdır.
Zinciriye Medresesi 1385 yılında Melik Necmeddin İsa tarafından yaptırılmıştır. Bu nedenle "Sultan İsa Medresesi" diye de anılır. Bir dönem müze olarak kullanılan yapı, dilimli kubbeleri ve anıtsal giriş kapısı ile Mardin’deki yapıların en görkemlilerinden biridir.
Deyr’ulZafaran Manastırı, Mardin’in doğusunda Mezopotamya ovasına bakan yamaçlarda yer almaktadır. Bir Sin Mabedinin üzerine kurulan manastırın kesin tarihi belli olmamakla birlikte manastıra dönüştürülmesi 4.yüzyıl da olmuştur. Süryani Kadim Cemaati’nin dini merkezlerinden olan manastırın içerisinde çeşitli kutsal eşyalarla birlikte 52 Süryani patriğinin mezarı da yer almaktadır. Yapı, çeşitli dönemlerde yapılan eklemelerle kent turizmindeki önemini korumaktadır.
Midyat’ın 18 km doğusunda yer alan yapı, M.S. 397 yılında, Savur’lu Mor Samuel ile Katmin’li Mor Şemun tarafından inşa edilmiştir. Meryem Ana Kilisesi, Resuller Kilisesi, Kırk Şehit Kilisesi, Mor Şamuel Mabedi, Mor Şemun Mabedi gibi mekanları bünyesinde barındıran manastır, 615-1049 yılları arasında Metropolitlik merkezi görevini üstlenmiştir.
Eski bir tapınak kalıntısı üzerine inşaa edilen manastır, Nusaybin ilçe merkezinde yer almaktadır. M.Ö. 328 yılında, Mor Yakup’un ölümünden sonra, adına ithafeninşaa edilen yapı özgün mimarisiyle Nusaybin’deki önemli eserler arasındadır.
Mardin’e 30 km. uzaklıkta, Oğuz Köyü’nde yer almaktadır.Bilimsel kazı çalışmaları sonucu, antik kentin Roma İmparatorluğu tarafından askeri garnizon şehri olarak 507 yılında inşa edildiği belirtilmiştir. Yerleşimde, Geç Roma, Erken Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait sur, pazar yeri, sütunlu cadde, köprü, sarnıç, mozaikli yapı, hendek ve nekropol bulunmuştur.
Birçok uygarlıklara ev sahipliği yapmış Midyat, gerek kültürel zenginliği gerekse özgün mimarlık örnekleri ile önemli bir yerleşim konumundadır.
Cevat Paşa Camii, Ulu Camii, Hacı Abdurrahman Camii, Mor Şimuni Kilisesi, Mor Barsavmo Kilisesi, Mor Şarbel Kilisesi, Deyrul Umur Manastırı, Hah (Anıtlı) Kilisesi, Acırlı Mevkii Midyat’ta görülmeye değer kültür varlıklarından bazılarını oluşturmaktadır. Geleneksel telkâri ve taş işçiliğinin güzel örnekleri de Midyat’ta ziyaretçilere sunulmaktadır.
Mardin’deki kumaş dokumacılığı tamamı ile ortadan kalkmış, kuyumculuk özellikle Midyat ve Merkez İlçe’de gelişmiştir. Yine aynı yörede dantel ve oya işlemeciliği de gelişmekte, perde, masa örtüsü, yastık kenarı gibi ürünler yapılmaktadır. Bakırcılık ve kalaycılık ise eski önemini yitirmiştir. Tüm Mardin’de yapıların en belirgin özellikleri zengin taş işçiliğine sahip olmalarıdır. Yok olma aşamasında olan bu sanatı öğretmek amacıyla, Midyat Kaymakamlığı "Taş Kesme ve İşleme Atölyesi" açmıştır. Bu atölye de eski ustalar öğrencilere bu sanatı öğretmektedirler. Atölye bölge de yapılan restorasyon çalışmaları için iyi bir kaynak teşkil etmektedir.