Söylencelerle günümüze ulaşmış Nuh tufanı, Şırnak tarihinde de önemli bir motiftir. Tufanda, Nuh peygamberin gemisinin Cudi Dağı üzerinde durduğuna inanılır. Dağlık bir bölgede yer alan ve saray, zindan, su yolları gibi kalıntıları barındıran Finik Ören Yeri, Cudi Dağı’nın eteğinde bulunan Şah Ören yeri, Babil Ören Yeri, bir boğaz içerisinde kurulmuş Kasrik Ören Yeri, Cudi Dağı dışında Şırnak’ın diğer arkeolojik değerlerini oluşturmaktadır. Şırnak bilim tarihi açısından da önemli bir kenttir. İsmail Ebu’iz Bin Razza El-Cezeri, termos, otomatik abdest alma makinesi, su saatleri, şarap meclislerinde kullanılan otomatik kaplar, mutfaklarda kullanılan otomatik kaplar, fıskiyeler ve havuz sistemleri, kuyulardan su çıkaran tulumbalar ve kaldırma düzenleri, saray hizmetlerinde kullanılan makineler gibi dönemi için önemli buluşlar gerçekleştirmiştir. Cizre Ulu Camii, Cizre Mem-U Zin Türbesi, Kırmızı Medrese, Bagoz Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi, Ögündük Kilisesi kentin bazı önemli eserleridir.
Yüzölçümü 7.712 kilometrekaredir. Adre Kayıt Sistemi’ne göre Şırnak ilinin 2019 yılı nüfusu 529.615’tir. Merkez ilçenin yanı sıra Beytüşşebap, Cizre, Güçlükonak, İdil, Silopi, Uludere Şırnak’ın ilçeleridir.
Şırnak’ta tarım, hayvancılık ve sınır ticareti ekonominin temelini oluşturur. Buğday, arpa ve mercimek üretimi başta gelir. Sanayi bitkilerinden pamuk ekimi yaygındır. Cizre ve Silopi ilçelerinde yüksek kaliteli nar ve üzüm yetişir. Hayvancılık göçerlerin işidir. En çok kıl keçisi, koyun ve yöreye özgü kahverengi tüylü tiftik keçisi beslenir.
Şırnak’ta kilim, halı ve heybe dokumacılığı geleneksel uğraşlardır. Koyun ve keçi tüylerinden Şırnak şalları dokunur. Beytüşşebap ilçesinin kilimleri ünlüdür.
Şırnak’ta bir OSB bir KSS, Cizre ilçesinde bir OSB ve iki KSS faaliyettedir.
İhracat amacıyla et işleme ve deri sanayilerinde gelişecek ayrıca ihtisaslaşabilecek rezervi 29 milyon ton olan asfaltit madeni değerlendirilecektir.
Günümüzde büyük bir kısmı harap durumda olan Cizre Surları’nınGuti’ler tarafından inşa edildiği düşünülmektedir. Surlar üzerinde yer alan Bağdat, Diyarbakır-Mardin ve Sarayburnu kapıları kente girişi sağlamaktaydı. Cizre Kalesi ise surların kuzeyinde ve Dicle Nehri kıyısında bulunmaktadır. Develer Hanı, Saray ve Zindan Binası gibi yapıları barındıran kale bugün Sınır Jandarma Tabur Komutanlığı tarafından kullanılmaktadır.
639 yılında kiliseden camiye çevrilen yapı çeşitli dönemlerde yenilenmiştir. 1156 yılında inşa edilen dörtgen minarenin üzerindeki firuze kaplamalar dökülmüş durumdadır. Yapının kapısı üzerinde, insan ve hayvan motiflerinin bir arada tasvir edildiği kapı tokmakları Kopenhag Müzesi’nde sergilenmektedir.
Nuh Peygamber’in mezarı olduğu ileri sürülen yer önemli bir ibadet yeri olmuştur. Orijinal de kilise kalıntısının üzerine yapılan eski cami yıkılarak Şırnak Valiliği tarafından tekrar inşa edilmiştir.
Cizre Dağkapı Mahallesi’nde Cizre Surları’nın üzerinde yer almaktadır. Mem-u Zin Türbesi de medresenin idare odalarının altında bulunmaktadır. Yapı, 1437 yılında Emir Abdal İbniAbdüllilah Seyfettin Bohti tarafından yaptırılmıştır. Medrese bir mescit, iki adet öğrenci odası ve müderris odalarından oluşmaktadır.
Ahmed El Cezeri ve bazı yakınlarının türbelerinin yer aldığı medrese 15.yüzyılda inşa edilmiştir. Kırmızı tuğlaların yapı malzemesi olarak kullanıldığı medrese de mescit, idare, müderris ve öğrenci odaları yer almaktadır.
Cizre yakınlarında Damlarca ve Eskiyapı köyleri arasında bulunan Finik Ören yerinin tarihi M.Ö. 4000 yıllarına kadar inmektedir. Saray, zindan, sarnıç ve çok sayıda mağara evlerinin yer aldığı kentte çeşitli kaya kabartmaları mevcuttur.
Cizre’nin güneybatısındaki Kebele köyünde bulunan kentin çevresi surlarla çevrilidir. 1992 yılında yapılan çalışmalarda ele geçirilen Asur hükümdarına ait bir Heykel Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir.
Cizre’nin 6 km kuzeyinde bir boğaz içinde bulunan yerleşmede çeşitli yapı kalıntıları mevcuttur. Ören yeri günümüzde Cizre halkı tarafından mesire yeri olarak kullanılmaktadır.
Kayalara oyulmuş dört büyük yapıdan oluşan Dirheler (Dev Evleri) Beytüşşebap İlçesi’nin Fargoşin yaylasında bulunmaktadır. Bu evlerin Asur saldırılarına karşı haber alma kuleleri veya yaylaya göç sırasında barınmak için yapıldıkları tahmin edilmektedir.
Şırnak’ta şal-şapik ve rençberi denilen dokuma türlerinde üretim yapılmaktadır. Ancak son yıllarda dokuma tezgahlarında önemli ölçüde azalma görülmektedir. Halı, kilim dokumacılığı, keçecilik kentteki diğer el sanatlarının başında gelmektedir.